
Cemevlerinin Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlanması ile ilgili yasanın akabinde köy muhtarları ve çeşitli ocak dedeleri aranarak Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na bağlanmak kaydı ile maaş bağlamak ve takım vermek için dede isimleri istendi.

Birçok Alevi dedesi
“Biz devletin maaşlı dedesi olmak istemiyoruz, dedelik istek ile olur” diye uygulamaya karşı çıktı. Ankara, Çubuk, Çankırı etrafından 60 köyü temsilen Çağdaş Demokratik Ehlibeyt Eğitim ve Kültür Derneği’nde bir ortaya gelen dedeler maaş ve takım taleplerinin olmadığını belirtti.
“BİZLERİ YOK SAYAN BU ZİHNİYET KABUL EDİLEMEZ”
Toplantı sonunda yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“Biz bu güne kadar maaşla dedelik yapmadık, bundan sonrada yapmayacağız. Maaş diye bir talebimiz olmadı, olmayacak ve inancımız gereği dedeler maaş alamaz, alırsa esasen dede olamaz. İlim parayla satın alınamaz. Herkes ilim sahibi olamaz, herkes o ilmin değerini bilemez. O ilim soydan, asaletten gelir. Bunun da mali olarak bedel biçilemez. Devletin vereceği maaşta yoksulun, fukaranın hakkı vardır. Devletin parası kamunun parasıdır. Vergi inanç ismine değil, kamunun muhtaçlığı ismine tahsil edilir. İnanç kamusal değil, kişiseldir. Devletin inanç ismine bütçe ayırması, dağıtması yanlıştır. Devletten dede de, maaşta istemiyoruz. Bizim dedemiz de, Cemevimiz de var. Bizim talebimiz devletin Cemevlerimizi yasal olarak tanımasıdır. Biz Dedeler Kültür bakanlığına bağlı kurulan bu başkanlığı kabul etmiyoruz ki vereceği maaşı kabul edelim. Bizleri yok sayan bu zihniyet asla kabul edilemez. Bu uygulama yanlıştır, dine inanca maneviyata büyük ziyanlar vermiştir. Behemahal bu yanlıştan dönülmelidir. Biz inancımız ismine tüyü bitmedik yetimin hakkını alıp çoluk çocuğumuza götürmeyeceğiz. Para değil, özgürlük, eşitlik, laiklik, adalet ve gasp ettiğiniz ibadethane hukukunu iade etmenizi istiyor, bekliyoruz.”